Kategori arşivi: Anne Çocuk

Otizmli çocuklara tuvalet eğitimi nasıl verilir?

Tuvalet eğitimi birçok aile için zor bir süreçtir. Bu süreci nasıl planlayacaklarını, ne yapacaklarını ve nasıl yapacaklarını bilmiyorlar. Ebeveynler olarak, bir çocuğa tuvaleti nasıl kullanacağını öğretmeye karar verdiğimizde, onların talimatlarına ve sinyallerine uymalıyız. Bu dönem bazen çok kolay ilerlese de bazen birçok insan için kabus olur. Tuvalet eğitimine başlarken sadece çocuğun kendini hazır hissetmesi değil, ebeveynin de hazır hissetmesi önemlidir.otizmli çocuklara tuvalet eğitimi, çocuk tuvalet eğitimi, tuvalet eğitimi vermeEbeveyn olarak,

Çocuğumun kıyafetlerini sık sık değiştirmeye istekli miyim?

Bebeğim herhangi bir ortamda sızdırırken sakin ve destekleyici olabilecek miyim?

Çocuğumu zorlamadan ritmine devam edebilecek miyim?

Çocuğumun ihtiyaçlarını karşılamak için gereken ilgiyi gösterebilecek miyim?

Ayrıca çocukların belirli ön koşullara sahip olmasını beklerler. Bunu yapmak için, çocuktan gelen sinyalleri takip etmeleri gerekir. Bir çocuğun verdiği en önemli ipucu mahremiyet duygusudur (perdenin arkasına mı saklanıyor – bir kapının arkasına kakasını yaparken mi?) Ve çocuğun fizyolojik durumu (uyandığında kuru mu uyanıyor? Ya da ne kadar kuru mu uyanıyor?) gündüz kalıyor mu) çocuğumuzun hazır olup olmadığını bize gösteriyorlar.

Bu sorulara cevabınız EVET ise tuvalet eğitimine başlayabilirsiniz.

Otizmli bir çocuk için ne yapmalıyız?

Unutmamalıyız ki her çocuk benzersizdir ve her çocuğun farklı bir öğrenme stili vardır. Bu, farklı gelişim özelliklerine sahip otizmli çocuklar için de geçerlidir. Herkesin farklı gelişim özellikleri vardır ve herkes farklı öğrenir. Ebeveynler olarak çocuğumuzun kişiliği ve güçlü yönleriyle ne kadar çok ilgilenirsek bu süreç o kadar kolay olacaktır. Bu süreçte bakıcı ve bakıcıların sakin kalması ve çocuğun rahat etmesini sağlaması çok önemlidir.

Tuvalet eğitiminden önce, bebek bezinin kaybolduğunu anlamak ve tuvalet ile bağlantı kurmak için bebek bezi çantasının ucunun birlikte atılması gerekir. “Bitti” demeli ve asla bebek bezine geri dönmemelisiniz.

Çocuğunuzun 2 yaşından büyük olması, gün içerisinde 1 saat kuru kalması tuvalet becerisi için önemlidir ve buna çocuğun hazır bulunuşluğuna göre karar verilmelidir.

Ayrıca çocuktan gelen diğer sinyalleri de dikkate almanız gerekir. Örnek olarak: Çocuğunuz konuşmaya başlarsa ve tuvalete geldiğinde kendini “çiş nasıl” gibi kelimelerle sözlü olarak ifade eder; Öte yandan, henüz konuşmaya başlamamış, ancak tuvalete gittikten sonra size altını gösteriyorsa veya tuvalete bakıyorsa, bakıcı bunun kendisini rahatsız ettiğini bebeğin yüzüne bakarak anlayabiliyorsa, bunlar olabilir. Bebeğin tuvalet eğitimine başlamak için bakıcıya gönderdiği önemli sinyaller olarak kabul edilir. Bu sinyalleri ve ipuçlarını tuvalet eğitimine başlamak için ön koşullar olarak tanımlayabiliriz.

Tuvalet eğitimi sırasında görsel ipuçlarını kullanmak çocuğunuz için önemli bir hatırlatma olabilir. Bu görsel ipucu, çocuğunuzun tuvalete gittiğinin bir resmi veya sadece bir klozetin resmi olabilir. Çocuğunuzdan bir sinyal gördüğünüzde, fotoğrafını çekip tuvalete götürüp “İşeme zamanı” demeniz önemlidir. Net olmak, kısa cümleler kullanmak ve resmi, çocuğunuzun görmesi için tablonun yan tarafına yapıştırmanız önemlidir.

Çocuğa uygun öğretim yöntemi belirlenmelidir (görsel araçlar, videolar, tablo kullanımı, modelleme).

Bu süreçte kazalar meydana gelebilir. Kıyafet değiştirirken tutarlı olmak ve her zaman banyoda değiştirmek önemlidir. Bu, çocuğunuzun idrar-tuvalet bağlantısını kurmasına yardımcı olacaktır.

Çocuğunuzun tuvalet eğitimi sırasında kendini güvende hissetmesi önemlidir. Bazen bir yetişkine ihtiyaç duyarlar ve bazen en sevdikleri oyuncak onları iyi hissettirebilir. Çocuğunuz tuvaleti kullanmakta isteksizse, çocuğun kendini daha iyi hissetmesi için lazımlığı oturma odasına veya odaya taşıyabilirsiniz. Burada 5 dakikadan fazla oturmamanız gerektiğini unutmayın.

Gece yatmadan en az 2 saat önce yiyecek ve sıvı alımı kesilmelidir.

Çocuğunuzun iyi bir tuvalet zamanı geçirmesine izin verin; En sevdiği oyuncaklar, aktiviteler veya şarkılar konusunda ona yardım edebilirsiniz. Olumlu deneyimler çocuğu motive eder ve öğrenmeyi hızlandırır.

Bazı çocuklar işerken hissetmeyebilirler. Bu bize duyusal işleme ile ilgili bir sorun olduğunu gösteriyor ve ebeveynler olarak bunu takip etmemiz zor olacak. Süreci kolaylaştırmak ve fiziksel olarak hissetmek için çocuğunuzun bir süre bebek bezi ile evde dolaşmasına izin verebilirsiniz.

Tuvalet eğitimi birkaç adımı içerir. Çocuğunuz motor planlama ve organizasyon becerilerinde zorluk çekiyorsa, tuvalet eğitiminde zorluk yaşayabilirsiniz. Görsel destek burada yardımcı olacaktır. Bunun için puan kartları alabilir veya çocuğunuzun tuvaletinin adım adım fotoğrafını çekip tuvaletin yanına asabilirsiniz.

Görsel desteğin yanı sıra bu süreçte Sosyal Hikayeleri de kullanabilirsiniz. Bir çocuğun günlük hayatından sosyal hikayeler oluşturulabilir. Tuvalet eğitimi sırasında çocuğunuzun dilinde basit bir tuvalet kullanım hikayesi oluşturabilirsiniz. Çocuğunuzun sosyal hikayesinde kullanacağı tuvaletin fotoğraflarını çekip hikayeye ekleyebilirsiniz. Öyküde olumlu bir dil kullanmak ve süreci detaylı bir şekilde anlatmak çocuğunuzu hem motive eder hem de kafasındaki süreci daha iyi anlamasına yardımcı olur. Çocuğunuzla birlikte oluşturduğunuz bu hikayeyi her gün okuyabilir ve öğrenme sürecini güçlendirebilirsiniz.

Tuvalet eğitimini karmaşıklaştırmamak için çocuğunuzun bireysel özelliklerini dikkate almalısınız. Çocuğunuzun sıcağa, soğuğa veya sese nasıl tepki verdiği önemlidir. Belki soğuk olduğu için lazımlığa oturmak istemiyor, o zaman ebeveyn olarak siz daha iyi bir çözüm bulabilirsiniz. Belki bir kapakla kaplayabilir veya biraz tuvalet kağıdı koyabilirsiniz. Çocuğunuz seslere duyarlıysa, çocuk tuvaletten çıktıktan sonra sifonu çekmek çözüm olabilir. Aksi takdirde çocuğunuz tahrik olur ve siz ebeveyn olarak bu süreci istemeden sabote edersiniz.

Ödül, çocuğunuzun sevdiği ve onları motive eden yiyecekler veya öğeler olabilir. Ödül, başarının hemen ardından verilmelidir. Bir öpücük, en sevdiğiniz yapıştırıcı, bir kalıp çikolata veya bir alkış olabilir.

Karmaşık süreçlerde psikolojik hazırlık ve olumlu deneyim, daha rahat bir sürece katkıda bulunur. Tuvalet eğitimi sürecine bütüncül bir bakış açısıyla baktığımızda, çocuğun bu süreci olumlu bir deneyimden öğrenebilmesi için kesinlikle baskıcı ve cezalandırıcı yöntemlerden uzak durması gerekir. Stresli yaşantılar öğrenme sürecini olumsuz etkileyebileceği gibi, süreç bitmeden davranışın neden olduğu kaygı nedeniyle terk edilmesi ve bakıcı ile güven ilişkisinin kopması gibi olumsuz sonuçlara da yol açabilmektedir. Aşağılanma ve güvensizliğin en büyük kaynağı erken çocukluk dönemindeki “kendime hakim olamıyorum” duygusudur. Tuvalet en temel ve gerekli vücut işlevlerinden biri olduğu için, çocuğun ilk öz kontrol duygusunu geliştirdiği bu dönem, çocuk için hassas bir dönemdir, bu nedenle tuvalet eğitiminin çocukların gelişiminde önemli bir dönüm noktası olduğunu göz önünde bulundurarak, süreci nasıl kontrol ettiğiniz, çocuğun gelecekteki deneyimlerinde de uzun bir yol kat edecektir. Bu sayede aileler çocuğu korkutmadan, cezalandırmadan bu süreci doyum, mutluluk ve başarı sürecine dönüştürebilmektedir. Her şeyden önce, hazır olma ve zamanlamayı doğru bir şekilde belirleyen çocuk; daha sonra ailenin bireysel özelliklerini dikkate alarak bir program hazırlamak; Son olarak, çocuğunuzu suçlu hissettirmeden sabırlı, pozitif ve tutarlı davranarak süreci mutlu edebilirsiniz.

Çocuklarda İdrar Kaçırma ve Nedenleri

Çocuklarda gündüz veya gece tekrarlayan idrar kaçırma, noktürnal enürezis (EN) olarak adlandırılır. Aynı zamanda gece bekletme olarak da tanımlanır. Bu, çocukluk döneminde üriner sistemin (boşaltım sistemi) en yaygın sorunlarından biridir.çocuklarda idrar kaçırma, çocuklar neden altına kaçırır, çocuklarda alt ıslatmaTipik olarak, 2 ila 4 yaş arasındaki çoğu çocuk, hem tuvalet eğitimi hem de mesane kapasitesinin gelişmesinin bir sonucu olarak gece gündüz idrarı tutabilir. Gece idrar kaçırma genellikle gecikmiş mesane gelişiminin bir sonucudur ve bu nedenle yaşla birlikte azalır.

3 yaşındakilerin% 40’ı poposunu ıslatsa da bu oran 5 yaşında% 20’ye, 6 yaşında ise% 10’a düşmektedir. Erkekler çocuk bezinden kızlardan daha sık idrar yapar. Aileler 5-6 yaşlarında bu sorunla baş etmeye başlarlar ve genellikle 7-8 yaşlarında doktorlardan yardım isterler. Ülkemizde 7-11 yaş arası erkek çocukların% 16’sının, kızların% 11’inin idrar kaçırma sorunu yaşadığı bildirilmektedir.

İdrar kaçırmanın nedenleri fizyolojik veya duygusal olabilir. Sıvı alımının sınırlandırılması ve gazlı içeceklerden kaçınılması gibi değişikliklerle sorun çözülmezse, başka nedenlerle profesyonel destek almalısınız. Bu duruma idrar yolu enfeksiyonları, kronik kabızlık, uyku problemleri veya aşırı stres neden olabilir.

Enürezis gece gündüz görülebilir. Bu aileler için endişe verici olsa da sabırlı olmak ve bunun çocuğunuzun hatası olmadığını unutmamak önemlidir. Çocuk bilinçli olarak idrar atmaz ve bu durumu önlemenin birçok yolu vardır.

Nedenler

Gece bezini ıslatan büyük bir grup çocuk (% 90-95) fizyolojik bezler grubunda toplanır. Bu çocukların uyku sırasında yetersiz mesane dolma hissine sahip oldukları, kapasitelerinin az olduğu ve uyku derinliğinin aşırı olduğu bildirilmektedir. Bezini ıslatan bebeklerin% 2-3’ünde şeker, böbrek ve mesane hastalığı gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır.

Genetik nedenler önemli bir faktördür. Bir ebeveynin bez ıslatma öyküsü varsa, çocuğun% 45’i ve% 77’sinde bez ıslatma sorunu vardır.

Aşağıdaki nedenlerden biri veya birkaçı bu duruma neden olabilir

Anne veya babada idrar kaçırma ile ilgili sorunlar.

Bebeğin mesane kasları henüz olgunlaşmamış

Yatmadan önce aşırı yorgunluk veya çok fazla sıvı içme

Böbreklerde ve idrar yollarında yapısal sorunlar

Stres ve anksiyete sorunları (aile sorunları nedeniyle ilgi isteme, evi veya okulu değiştirme, yeni bir kardeşe veya kardeş kıskançlığına katılma)

Duygusal sorunlar (ebeveyn ilgisizliği veya aşırı ilgi, kazalar veya duygusal kargaşa)

Tuvalet eğitimi sırasında baskı

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB)

Mesaneye kabızlık presleri

Diyabet (şeker hastalığı)

Vücudun uyku sırasında yeterince antidiüretik hormon (ADH) salgılayamaması.

Tıkayıcı uyku apne sendromu

Aşırı aktif mesane sendromu

Küçük mesane

Uyku sırasında mesanenin dolduğunu hissedememe

İdrar yolu enfeksiyonları

Gündüz idrar kaçırma için aşağıdaki nedenler dikkate alınmalıdır

Stres ve kaygı ile ilgili sorunlar

Kola gibi kafeinli içecekler.

Mesaneye baskı yapan kabızlık

Tuvalete yeterince sık gitmemek

Yazarken tüm idrarı üretmiyor

Aşırı aktif mesane sendromu

Küçük mesane

İdrar yolunun yapısal sorunları

İdrar yolu enfeksiyonları

Üriner inkontinans, kabızlığı olan, düzenli idrar yapma alışkanlığı olmayan, fiziksel gelişiminde farklılıklar olan ve anksiyete sorunları olan çocuklarda daha sık görülür.

Yatak ıslatmanın neden olduğu anksiyete ve kendinden şüphe duyma gibi psikolojik sorunlar da idrar kaçırmanın neden olduğu stresli durumdan kaynaklanmaktadır. Gerektiğinde nitelikli destek almak, çocuğunuzun fizyolojik ve zihinsel sağlığı üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir.

Bebeklerde Reflü ve Tedavisi

Bebeklerin yaklaşık% 40-60’ında doğumdan sonraki ilk 6 ayda ortaya çıkan reflü hastalığı, çeşitli belirtilerle kendini gösteren ve 6-12 ay içinde gerileyen bir hastalıktır. Bebeklerde reflüye neden olan başlıca faktörler şu şekilde sıralanabilir:

Erken doğum eylemi nedeniyle yemek borusunun alt ucundaki kapakçığın işlevsel gelişiminde başarısızlıkbebek reflü hastalığı, bebeklerde reflü sorunu, bebekelrde reflü teşhisi4 kg üzeri doğum ağırlığı

Karın içi basıncın artmasına neden olan durumlar

Geç mide boşalması

Yemek borusu hareketi ve disfonksiyonu

Yemek borusu gelişimindeki anormallikler (özofagus atrezisi, fistüller ve benzeri hastalıklar)

Ara fıtık (hiatal herni)

Beyin ve sinir sistemi hastalıkları

Bebeklerde reflü belirtileri nelerdir?

Gıdaların mideden ağza geri dönmesi ve sık tekrarlanması

Çocuğun beslenmeyi reddetmesi

Göğüs ağrısına bağlı tıkanıklık belirtisi

Islık sesiyle öksürük

Sık sık gaz çıkarma

Kilo kaybı veya daha az kilo alımı

Beslenme sırasında artan anksiyete

Beslenme sonrası dönemde çiğneme şeklinde çiğneme davranışı

Bebeğin başını ve gövdesini besledikten ve geri attıktan sonra bir yay gibi yükleyin.

Özellikle beslendikten sonra boğulma, kramp ve morarma belirtileri

Bebeklerde reflü nasıl teşhis edilir?

Anne ve babayı gözlemlemek çocukluk çağı reflüsünü teşhis etmede önemlidir. Belirtilerinizi doğru bir şekilde izlemek ve bunları doktorunuza bildirmek önemlidir. Anne ve babanın gözlemleri reflü olasılığını hatırlatırsa klinik muayenelere başlanır. Bir çocukta yemek borusunun yapısal anormalliklerinin varlığına dair bir şüphe varsa, gastrointestinal sistemin tıbbi bir röntgeni (yemek borusu-mide duodenomunun bir röntgeni) alınabilir. Ancak günümüzde bebeklerde reflü testi için en çok tercih edilen yöntem yemek borusuna çok ince bir kablo ucu (prob) takılarak mide asidini ölçmektir. Bu prob yemek borusunda 24 saat kalır ve oradaki pH değişikliklerini ölçer. Bu ölçüm yöntemine 24 saatlik pH izleme adı verilir.

Bebeklerde reflü nasıl tedavi edilir?

Reflü hastalığı için planlanan tedavinin temel amacı, mevcut şikayetleri gidermek ve hastalığın ilerlemesini önlemektir. Tercih edilen tedaviler üç alanda planlanmaktadır: yaşam ve beslenme koşullarının düzenlenmesi, ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi. Bebekler için ilk tedavi, yaşam koşullarını ve beslenme döngüsünü düzenlemek olmalıdır.

Bebeğinizi düzenli olarak beslemeli ve 2 saatten fazla aç kalmamalısınız.

Özellikle yemek yedikten sonraki ilk yarım saat içinde yatmak veya bebek reflü yastığı ile yatmak tavsiye edilmez.

İlk 6 ayda anne sütü dışında hiçbir besin yememeli, ileride yemeklerini doktorunuzun önerileri doğrultusunda planlamalısınız.

Hamilelikte Oluşan Çatlaklar ve Lazer Tedavisi

Çatlak nedir? Bu nasıl olur?

Deri dokusunun aşırı gerilmesi, deri altındaki kolajen ve elastin dokularında hasara neden olur. Bu dokuların tahrip olması cildin üst tabakasında yırtıklara neden olur. İlk başta sadece pembemsi bir tonu olan çatlaklar zamanla mor bir renk alır ve sonra soluklaşarak beyaz bir görünüm alır. Deride renk değişikliğine ek olarak ciltte yara veya şişkinlik şeklinde görsel rahatsızlıklara neden olur. Hamilelik nedeniyle kilo alan anne adaylarında, gelişme sırasında hızla büyüyen ve ani kilolu genç erişkinlerde, açık tenli ve genetik yatkınlığı olan kişilerde cilt çatlakları daha sık görülür. Düzenli olarak kortizon alan ve uzun süre kortizonlu krem ​​kullananlar özellikle çatlama riski altındadır.hamilelikte oluşan çatlaklar, hamilelikte oluşan çatlakların tedavisi, lazer çatlak tedavisiÇatlaklar nasıl tedavi edilir?

Hamilelikte çatlama sonrası tedaviye başlamadan önce gebeliğin sonlandırılması beklenmelidir. Fissür için en yaygın kullanılan tedaviler arasında dermatoterapi, yüksek trombosit plazma (PRP), karboksiterapi, DYE darbeli lazer (boya lazerleri) ve fraksiyonel lazer bulunur. Dermatoterapi, çatlak bölgelerdeki çatlaklardan kolajen ve doku rejenerasyonu enjekte etmek için ince çelik iğneli dermoroller adı verilen bir cihaz kullanır. Hastadan alınan kan, kırmızı ve beyaz kan hücrelerine bölünür ve kalan trombositlerden zengin olan serum, çatlak deriye mezoterapi iğneleri ile enjekte edilir. Serum maddeleri, cilt altında kolajen üretimini ve doku yenilenmesini destekler. Deri altına karbondioksit enjekte ederek kan dolaşımını hızlandırmayı amaçlayan karboksiterapi yöntemi, kolajen oluşumunu ve cilt kalınlığını artırarak çatlakların görünümünü iyileştirir. Pulsed dye laser (dye laser) ve fraksiyonel lazer, son yıllarda en yaygın ve başarılı çatlak tedavileridir.

Lazerle çatlaklar giderilebilir mi?

Çatlakların% 100 iyileşmesi imkansızdır ve cilt herhangi bir işlem yapılmadan tamamen eski görünümüne kavuşur. Çatlaklara yönelik en etkili tedavilerden biri olan lazer tedavisi ile bile kişinin cilt tipine bağlı olarak başarı oranı% 85’i geçmemektedir. Yeni oluşan ve kırmızı-mor çatlaklarda başarı oranı oldukça yüksek olan DYE darbeli lazer yönteminde lazer ışınları damarları hedef alarak kızarıklığı azaltır. Derinin hem üst hem de alt katmanlarını etkileyen fraksiyonel lazer tedavisi, son yılların en etkili ve en yeni tedavi yöntemlerinden biridir. Çatlak cildi hedef alan lazer ışınları çatlak bölgelerde mikroskobik yaralar oluşturur ve bu bölgede yeni epidermal doku ve kolajen oluşturur.

Online Eğitim İçin Ebeveynlere 15 Öneri

COVID-19 salgınına karşı alınan tedbirin bir parçası olarak, birçok insanın günlük yaşamlarının değiştiğini, sosyal ilişkilerinin sınırlandığını, alışkanlıklarının değiştiğini ve konforlarının kötüye gittiğini biliyoruz. Sosyal izolasyonun hastalığın yayılmasını yavaşlattığı ve günlük sosyal mesafenin virüsün bulaşma riskini azalttığı bir gerçektir. Bu durum yetişkinler kadar bizi de etkilese de iş hayatımızda, sosyal hayatımızda, günlük hayatımızda, beden ve ruh sağlığımızda ne gibi değişiklikler oluyor, Eylül ayında genellikle okula gitmek zorunda kalan milyonlarca çocuğa ne olacak?pandemi döneminde çocuklara yaklaşım, online eğitim, pandemide online eğitimNisan ayından beri okula gitmeyen, eğitimine evden devam etmeye çalışan, hatta yapamayan çocuklara ne oldu? Bu çocuklarla evde ne tür anne ve babalar, büyükanne ve büyükbabalar veya yardımcı kız kardeşler olmalı? Yakın gelecekte tüm bu insanları neler bekliyor?

Öncelikle bu ülkeyi ilk tanıdığımız söylenmelidir. Geçmişte uzaktan eğitim, okula erişemeyen, devam etmeyen veya ilk ve ortaokul diplomalarını tamamlamak için zamanı olmayanların küçük bir kesimine yönelik bir programla sınırlıydı. Müfredat vardı, ardından televizyon, kitaplar ve nihayet İnternet ve dönem sonu sınavları. Ancak ilk defa milyonlarca çocuğun örgün ve gündüz eğitime katılamadığı, sadece internet ve televizyon aracılığıyla uzaktan kontrol edilmeye çalışıldığı bir sisteme tanık oluyor ve test ediyoruz. Uzmanlar olarak bu konudaki deneyimimiz ve bilgimiz zamanla artacaktır. Bu arada bilimsel bilgiler ışığında en iyi yolları, en basit ve en uygun çözümleri bulmak için birlikte çalışacağız. Ebeveynler İçin Uzaktan Eğitim Süreçlerini Yönetmek İçin Bazı İpuçları …

Unutulmamalıdır ki binlerce çocuk televizyona, internete ve bilgisayara erişemiyor ve bu eğitimleri tamamlayamıyor. Yani çocuğunuz istediği notları almıyorsa endişelenmeyin!

Uzaktan eğitimin çocukları okullarından, yani arkadaşlarından, sosyal ilişkilerinden, alıştıkları düzenden, bahçelerinden, tarihlerinden, gruplarından ve “bağımsızlıklarından” uzak tuttuğunu ve bunun onlar için normal kabul edilmesi gerektiğini unutmayın. …

Çocukların katıldıkları okullar, uzaktan eğitimin süresini, şeklini ve birbirine bağımlılığını belirler. Bu programlar için asgari uygunluk tartışılmalıdır.

Tüm çocuklar sosyal olarak kendilerini kanıtlayamasa da, bazı çocuklar kendilerini kanıtlamak isteyebilir. Çocuğunuzun kendisini ekranda nasıl gösterdiğine dikkat edin. Bu izleme çocuğu rahatsız etmeden uzaktan yapılmalıdır. Çocuktan geribildirim ve öğretmenden bilgi alınmalıdır.

Uzaktan eğitimle, evde çocuğunuzun sessiz, hareketten uzak, yalnız kalabileceği ve mümkün olduğunda kulaklık kullanabileceği bir ortam yaratmaya özen gösterilmelidir.

Çocukların dikkat süresi yaşla birlikte değişebilir. Bu nedenle çocukların etkili olması ve öğrettikleri derslere veya öğretmenlerine ara vermeden, ekrandan kalkmadan, hareket etmeden veya oyun, yemek, bakım, uygun uyku gibi ihtiyaçlarını karşılamadan odaklanmaları beklenmemelidir. … saat.

Çocukların sağlanan programlara uyum sağlamaları desteklenmelidir. Bu, çocukların belirli bir saatte kalkmalarına, pijamalarından kurtulmalarına ve göze çarpan bir yerde ders saatlerini kaydetmelerine yardımcı olur.

Artık çocuklarının saatlerce ekran karşısında oturmasını istemeyen uzmanlar ve ebeveynler bu duruma zorlanıyor. Sonuç olarak, çocukların göz ve iskelet sağlığı risk altındadır. Bunu yapmak için, masada dik oturduklarından, ekrandan yeterli bir mesafede oturduklarından ve dersler arasında hareket ettiklerinden emin olmalısınız.

Ders sırasındaki abur cubur yiyecekler çocukların dikkatini dağıtabilir ve aşırı kilolu olmalarına neden olabilir. Okul gibi çocuklar için yemek zamanları belirlemek bu sorunu azaltabilir.

Çocuklar molalarda dijital ekranlara yaklaşmamaya dikkat etmelidir.

Bütün gün ekranda olan bir çocuğun akşam belli bir saatten sonra ekranda görünmemesine, zihinsel ve fiziksel olarak kendini yormamasına özen gösterilmelidir. Sosyal ve iletişim ihtiyaçlarını karşılamalarına izin verin.

Uzaktan eğitim sırasında çocuklara eşlik etmek, ortak problem çözmek, çocuğa kitap getirmek veya “parmağınızı kaldırın” gibi çocuğun hayatına müdahale etmek onların gelişimine katkı sağlamaz. Okul, çocukların bağımsız kararlar verebilecekleri, gelişip eksikliklerini fark edebilecekleri bir yerdir. Bunu anlamaları için onlara karışmamalısın. Mümkünse işinizi görmezden gelin ve şu anda orada olmayın.

Çocuklarınızın ev ödevlerini takip etmeyin (özellikle 2. sınıftan sonra). Çıkışta

Hamilelik Dönemi Sorunları

Hamilelikte şiddetli bulantı ve kusma

Hamilelik sırasında ortaya çıkan en önemli problemler şiddetli bulantı ve kusmadır. Hamileliğin ilk birkaç haftasında bulantı, sürecin doğal bir parçasıdır. Mide bulantısı günün herhangi bir saatinde ortaya çıkabilir, ancak çoğu zaman sabahları olabilir. Bu nedenle tüm dünyada sabah bulantısı olarak da adlandırılır. Bu hamilelikten hamileliğe değişse de, hafif bulantı kötüleşebilir. Artan mide bulantısı bazen kusmaya neden olur. Ancak 3. aydan itibaren mide bulantısı azalır ve sonunda geçer. Bazı anne adayları mide bulantısı ve kusmanın bebeğin sağlığını olumsuz yönde etkilediğine inanmaktadır. Ancak bu hamilelik sürecinin normal bir sonucudur ve herhangi bir sağlık sorununa işaret etmez. Aksine mide bulantısı yaşamayan anne adayları bebeklerinin ve kendilerinin sağlığından şüphe duyabilirler. Bu normaldir ve endişelenecek bir şey yoktur. Hamilelik süreci için genel bir çerçeve varken, kesinlikle bireysel bazda farklılıklar olacaktır. Kusma hamilelik boyunca yayılırsa ve hamile kadın kilo kaybederse muayene olmak gerekir. Çünkü bu anne ve bebeğin sağlığının tehlikede olabileceğinin bir işareti olabilir.hamilelik dönemi sorunu, hamilelerde görülen sorunlar, hamilelerin yaşadığı sorunlarHamilelik sırasında hipertansiyon

Gebelikte gestasyonel diyabet gibi gestasyonel hipertansiyon olasılığı da vardır. Bu hipertansiyon sorunu genellikle hamilelik sona erdikten sonra ortadan kalkar. Ancak gebelikte hipertansiyonun önlenmesi anne ve bebeğin sağlığı açısından çok önemlidir. Bunun için doktorunuzun tavsiyelerine ek olarak düzenli olarak tansiyonunuzu ölçmenizde fayda vardır. Hipertansiyonu olan bir anne adayı, doktorunun kullandığı yiyeceklere dikkat ederek hem kendi sağlığını hem de bebeğinin sağlığını koruyabilir. Hamilelikten sonra kendiliğinden geçmeyen hipertansiyon tedavi edilmelidir. Bu nedenle doğum sonrası dönemde bu konuya gerekli hassasiyeti göstermek ve muayene olmak çok önemlidir.

Hamilelik sırasında idrarda protein kaybı

Normal ve sağlıklı gebeliklerde idrarda protein görülebilir. Özellikle gebeliğin son haftalarında böbreklerin geçirgenliği arttıkça bu durum belirli önlemler alınana kadar normal kabul edilir. İdrarda protein kaybı çok yüksek olmadığı sürece düzenli gözlemle izlenir ve herhangi bir müdahale gerektirmez. Doğum yaptıktan sonra anne adayı genel bir tıbbi muayeneden geçmelidir. İdrarında hala protein sızdıran gebeler bir nefroloji uzmanı tarafından değerlendirilmeli ve uygun tanı yöntemleri uygulanmalıdır.

7 Aylık Bebeğin Gelişimi

Bebekler büyüdükçe dünyalarıda onlarla beraber gelişir büyür yavaş yavaş anlam kazanır. Bebekler 7 aylarına geldiklerinde yaşamları daha da hızlanacak, daha da hareketli bir hal alacaktır. Fiziksel, zihinsel, dil ve mantık gelişiminde önemli değişiklikler gözlenecektir.bebek gelişimi, ay ay bebek gelişimi, aydan aya bebeklerdeki gelişimAncak burada şunu hatırlatmak gerekir. Bu bahsedilen değişiklikler bebekten bebeğe farklılık gösterir. Bazı bebekler 6 aylıkken 7 aylık bebek gelişimi gösterebileceği gibi bazıları 8 aylıkken henüz 7 aylık bebek gelişimi aşamasında olabilirler. Bu durum ne artı, ne eksi bir durumdur. Ciddi bir gelişim bozukluğu olmadığı sürece endişe etmek gereksizdir..

Bu ayda bebeğiniz elleri ve dizleri üzerine durabilecek, ileri ve geri hareket etmeye çalışacaktır. Hatta bazı bebekler bir miktar başaracaktır. Böyle bir girişimde bulunan bebeğinize yardımcı olmalı bu mücadelede onu yalnız bırakmamalısınız. Çünkü ilk emekleme girişimleri sırasında bebeklerde güvensizlikler yaşanabilir. Yaşadığı güvensizliği rahatlıkla görebilirsiniz.

Ama bu durum geçicidir. Bebek bir süre sonra yapabildiğini görecek ve güvensizlik ortadan kalkacaktır.

Emekleme bebekten bebeğe farklı stillerde olabilir. Bazı bebekler önce geri geri gider. Bazıları popolarının üzerine sürünerek hareket ederler. Ama sonuçta hepsi doğru şekilde emeklemeye başlarlar. Bu ayda bebeğinizden emeklemesini kesin olarak beklemeyin. Yukarıda da söylediğimiz gibi bu ay ilk girişimler görülecek, emekleme daha çok ilerki aylara kalacaktır.

Yine bu ayda bebekler dışarıya merak salarlar. Bulunduğu odanın veya evin dışına çıkmak isteyebilirler. Hava uygunsa bebeklerin bu isteklerini yerine getirmelisiniz.

Bebeğin oturabilme becerisi ay sonuna doğru iyice gelişir. Ama desteksiz oturtmak için yine de erkendir. Çünkü bir anda sırt üstü düşüp kafasını yere vurma tehlikesi vardır. Bu sebeple her zaman arkasına bir minder veya yastık koyarak desteklemelisiniz.

Oturduğu yerde ileriye rahatlıkla uzanabilir ve oyuncağını alabilir. Sağa sola hareket eder. Birkaç dakika sonra oturduğu yerden bir metre uzağa bir şekilde gitmiş olabilir.

Uykusunda pek bir değişiklik gözlenmez. Ama beslenme alışkanlığı ek gıdalara başlamasıyla birlikte küçük değişiklikler gösterebilir.

Parmaklarını daha iyi kullanır, ama parmaklarıyla küçük bir nesneyi henüz tutamaz.

Diş hareketlilikleri gelişir, ellerini veya oyuncaklarını ağzına götürür. Sanki öfkeli gibi ağzına götürdüğü şeyleri ağzıyla sıkmaya çalışır. Bu huzursuz tavırlar diş hareketliliğinden kaynaklanır. Silikon dişikler bu dönemde çözüm olabilir. Eline salatalık ve havuç gibi sebze ve meyveler vermek yine iyi olacaktır.

Dil gelişimi değişiklik gösteren bebek 7 ayında sizi daha iyi anlayacaktır. Ama kelimelerle değil tonlamalarla anlar. Örneğin hayır dediğinizde ses tonunuzdan bunu anlayabilir.

7 aylık bebekler artık görmediği nesnelerin yok almadıklarını anlar. Örneğin kapıdan başınızı uzattığınızda biraz sonra bunu tekrar yapmanızı bekler. Yine kaybettiği bir oyuncağı arayabilir. Gördüğünde oyuncağını tanır. Battaniyenin üstündeki oyuncağı battaniyeyi çekerek alabileceğini kestirebilir. Bu durum neden-sonuç ilişkisi kurma yeteneğinin geliştiğini göstermektedir.

7 Aylık bebek gelişimi  dönüm noktaları

Konuşmaları ses tonundan anlar.

Aynadaki görüntüyle oynar, elini vurur.

Emekleme çabaları görülür ama henüz emekleyemez bunun yerine sürünür

 Ellerinni ve dizlerinin üstüne durur.

İlk dişlerini çıkarmış olabilir.

İki aline iki farklı nesne alarak tutabilir. Bunları birbirine vurarak ses çıkarabilir

Parmaklarını daha iyi kullanır.

Desteksiz oturabilir ama siz yine de tedbirli olunuz.

Gzöden kaybolan nesnelerin veya kişilerin kaybolmadığını anlar.

Sesleri taklit etmeye devam eder, çıkardığı sesler çoğalır.

Kendi ismini iyice tanır, hatta konuşulan cümle içinde kendi adının geçtiğini anlayabilir.

Hamilelik Diyeti Nedir ve Nasıl Yapılır?

Hamilelik dönemi kadınların sağlıklı bir şekilde beslenmesi açısından oldukça önemlidir. Hem annenin hem de çocuğun gelişimi için yeterli bir şekilde beslenilmesi şarttır. Hamilelik döneminde istediği her şeyi tüketebileceğini düşünen kadınlar aslında yanılmaktadır. Normal süreçte de zararlı olduğu gibi, hamilelik döneminde daha fazla kilo almak bebek ve anne açısından zararlı olabilir. Kilo alma konusunda planlı bir şekilde hareket edemeyen anneler hamilelik diyeti ile bebeğe zarar vermeden fazla kiloyu vücutlarından atabilirler. Alınan her fazla kilo hamilelik sürecinde birçok yönden zararlı bir şekilde etkilemektedir. Bu nedenle hamilelik diyeti benimsenmeli ve kilo alma konusunda daha dikkatli olunmalıdır.hamile diyeti, hamileler nasıl diyet yapmalı, hamilelikte diyet yapma

Hamilelik Diyetinin Önemi

Anne adayları sağlıklı bir şekilde beslendiği sürece fazla kilo konusunda sorun yaşamayacak ve bebekleri açısından da bir eksikliğe neden olmayacaktır. Birçok anne adayı hamilelik döneminde çok fazla yiyerek bebek için faydalı olacağını düşünebilir. Ancak bu gıdaların bir kısmı yalnızca kilo almaya yarar ve fayda açısından hiçbir etki göstermez. Bu nedenle anneler hamilelik diyeti sayesinde sadece kendilerine ve bebeklerine faydalı gelecek gıdalarla beslenirler. Böylelikle bebekleri için faydalı olacak gıdaları beslenme programlarına hamilelik diyeti ile dahil edebilirler. Hem dünyada hem de ülkemizde beslenme şekli nedeniyle hamilelik döneminde çok fazla kilo alan ve bu kiloları doğumdan sonra da bir türlü veremeyen çok fazla kadın olduğu bilinmektedir. Bunun önüne geçebilmek için hamilelik diyeti benimsenmeli ve zararlı bir kararmış gibi görülmemelidir. Çok yanlış bir inanışa göre hamilelik döneminde diyet yapmak bebeğe zarar vermektedir. Ancak böyle bir durum söz konusu değildir. Hamilelik diyeti annelerin daha az beslenmesinden ziyade yalnızca sağlıklı besinlerle beslenmesini sağlar.

Hamilelik Diyetinin Ayrıcalıkları

Kilo konusunda dikkatsiz davranan anne adayları doğumda da zorluk çekebilir. Kilo aldıkça hareket etme kabiliyetleri azaldığı için günlük yaşamlarında da büyük zorluk çekerler. Dokuz ayı rahat ve sağlıklı bir şekilde geçirmenin yolu hamilelik diyeti ile beslenmeyi denetim altında tutmaktır. Hamilelik diyeti için mutlaka bir diyetisyen uzmanı ile hareket edilmesi beklenir. Kulaktan dolma bilgilerle yapılacak diyetler, anne adayları ve bebekler açısından zararlı olabilir. Bu nedenle bir diyetisyen uzmanlığında hazırlanan beslenme programına uyulmalı, bunun dışında hiçbir uygulamaya başvurulmamalıdır.

AGRESİF ÇOCUK İLE BAŞ ETME YÖNTEMLERİ

Çocuğunuzun çok hareketli olması bazı problemlere yol açabilir. Yaramaz çocuk fazla aktif olduğundan söz dinleme yetisi oldukça zayıftır. Evde sürekli yaramazlıklarda bulunan bu şirin afacanlar sizin ona kızdığınızda öfke kontrollerini sağlayamayacaklardır. Kendilerini frenlemeleri için, sizin bu konudaki davranış biçiminiz buna son noktayı koyacaktır.  Şikâyet ettiğiniz sizin çocuğunuzdur. Aslında kıyamam deseniz de küçücük bir çocuğun karşısında kolay sinirlenebiliyorsunuz. Tabi bu konuda siz de oldukça haklısınız. İşinizi gönül rahatlığı ile yapamıyorsunuz. Sürekli temizlediğiniz ev yine darmadağın bir vaziyettedir. Yoruluyorsunuz. Gücünüzün tükendiğini hissediyor, olmadık zamanlarda serzenişlerde bulunuyorsunuz. Sizi anlayabiliyoruz.agresif çocuk, agresif çocuk ile başetme, agresif çocuğa nasıl yaklaşılmalıÇocuğunuzu Anlamayı Deneyin

Çocuk bakımı kolay gibi görünse bile aslında oldukça zahmetlidir. Kıyaslamalar yapıyor neden ben diyerek kendinizi suçluyorsunuz. Çocuğunuzun neden bu kadar sinirli olduğunu kestiremiyorsunuz. Yalnız bunu sakın unutmayın ki her çocuk aynı değildir. Onları aynı kefeye koymayın. Onun dünyasını anlamaya çalışın. Ne kadar öfkeli bile davranışlarda bulunsa hayata sitem etmeyin. Çünkü o sitem ettiğiniz çocuk sizin canınızdan kanınızdan bir parçanızdır.  Çocuk sizin ne düşüneceğinizi tam olarak ifade edemez. Onun dünyası oyun bahçesinden ibarettir. Eğer oyunu seviyor ise evinizin dağılmasını problem etmeyin. Bir sepet oyuncağı serin önüne bakın hemen siniri geçecektir. Enerjisini evde değil, dışarıda tüketmesini sağlayın. Yazın imkân oldukça parklara götürün. Onun için bir salıncak ya da kaydırak mutluluk tablosudur. Çocuk ne istiyor tam olarak bunu kavrar iseniz, sorunu biraz olsun ortadan kaldırmış olursunuz. Kışın genelde havaların soğuk olması nedeni ile çocuklarımız evden pek çıkartılmıyor. Bu çocuk enerjisini harcamadıkça ne olacak, kızgın öfkeli ve aksi olacaktır. Bu da Anne ve Babayı üzecek oldukça yoracaktır. Bu yüzden ara sıra çocuklarınızı soğuk demeyin gezdirin. Bağışıklık kazanmalarını sağlayın.  Çocuklarınız ile duygudaşlık kurun. Birbirinizi anlayın. Nelerden hoşlandığını onu nelerin sakinleştireceğini keşfedin. Planlı ve programlı davranın. Uyku düzenlerini takip edin. Beslenme şekillerini iyi analiz edin. Gece yatmadan önce masal okuyun. Çünkü çocuk dinlerken sakinleşir. Zamanla sizi de dinlemeyi öğrenir. 0-6 yaş grupları eğlenceli etkinliklerden hoşlanırlar. Evinizde sürekli iş yapmayın. Çocuğunuz kendini yalnız hissetmesin. Birlikte oyunlar oynayın. Çeşitli aktivitelerde bulunun. Mesela sağlık standartlarında geçmiş hamurlar alın. Hamur oyunu çocuğun el ve kas gelişimine yardımcı olacak, okul hayatında kalem tutmada zorluk çekmeyecektir.

Eğitim İlk Olarak Okulda Başlamalı

Okul öncesi eğitim önce evde başlatılmalıdır. Renkli A4 kâğıtları ile resim yapmasını sağlayın. Pastel boyalar ile hayal güçlerini arttırın. Logo parçaları ile eğlenmesini sağlayın. Hatta çocuğunuz ile birlikte ayırmaç oynayın. Vaktinizi çocuğunuza da ayırın. Diğer sosyal aktiviteleri de yaptırarak çocuğunuzu mutlu bir çocuk şekline sokun. İyi bir aile de büyüyen çocuk daha sağlıklı fikirler edinir. Düşünebilme sanatı daha iyi gelişir. Baba burada en iyi faktördür. Çocuk sadece Anneden ilgi görmemelidir. Baba da her daim çocuğunun yanında durabilmelidir. Beraber güzel paylaşımlar yapabilmelidir. O zaman aşamayacağınız engel olmaz. Sağlıklı bireyler için fedakâr olun. Çocuğunuzu anlayın.

Ebeveyn Yabancılaştırma Sendromu ( Eys Sendromu)

Boşanma hem ebeveynler hem de çocuklar için kolay bir süreçtir. Bu süreçte herkes farklı duygusal tepkiler yaşayabilir. Duygu durumunda iniş ve çıkışlar olabilir.

Ebeveynler arasında var olan öfke ve kızgınlık, çocuğu da kaçınılmaz olarak etkiler. Çocuk ailesindeki bu yeni duruma alışmaya çalışır.ebeveyn yabancılaştırma, anne yabancılaştırma, baba yabancılaştırmaEbeveynler kendileri ve çocukları için sağlıklı bir boşanma planlamaya çalışsalar da, aralarında meydana gelen olaylar ve bu olayların her ikisinde de yarattıkları etkiler nedeniyle sürtünme yaşayabilirler.

Bu sürtünmelerin bir sonucu olarak, çocuklar da birbirlerine yapıştıkları için etkilenebilirler. Ebeveynlerin ayrılmasındaki yaygın olaylardan biri “Ebeveyn Yabancılaşması Sendromu” dur. Kısacası, IMS bu durumda dener, ebeveynlerden biri diğer ebeveyne bulaşmaya çalışır ve “çocuğu sistematik olarak diğer ebeveyne karşı kışkırtmaya çalışır.

Annen seni sevmiyor

Bir daha babana gitme

Baban seni sevseydi, başkasıyla evlenmezdi

Çocuğunuzda annenizin sizi aramıyor gibi cümlelerle olumsuz duygular yaratmaya çalışılır.

Bazı durumlarda, büyükanne ve büyükbabalar bu karalama kampanyasına dahil edilir.

Baban seni ve anneni sevseydi, annenden boşanmazdı

Anneniz gibi ifadeler sizi düşündüğünüz kadar sevmez, sizi severse başka biriyle evlenmez, büyükanne ve büyükbaba ve büyükbabalar tarafından da kullanılabilir.

Amaç, çocuğun diğer ebeveyne karşı düşmanlık göstermesini sağlamak ve böylece bu ebeveyni ile konuşmayı bitirmek. Bununla birlikte, ebeveynler çocuklarını maşa olarak ne kadar kullandıklarını ve çocuklarına psikolojik olarak ne kadar zarar verdiklerini bile bilmiyorlar.

EYS (Ebeveyn Yabancılaşma Sendromu) olan çocukta aşağıdaki problemler görülebilir

Çocuk kendini çevresinden soyutlayabilir

Her zaman yalnız kalmak isteyebilir

Güvensizlik ve terk edilme yaşayabilir

Depresif kişilik geliştirebilir

Okuldaki başarı azalabilir

Sinirlilik, kayıtsızlık, kötümserlik ve şiddet eğilimi başlayabilir

Ailede birden fazla çocuk varsa ve bir çocuğa karşı ebeveyn yabancılaşma politikası izleniyorsa, bu sefer kardeşler arasında sorunlar oluşabilir. Kardeşlerden birinin sevilen biri diğerinin sevmediği bir çocuk ilan edilmesi durumunda kardeş kavgaları artabilir.

Çocuğa karşı yabancılaştırılmaya çalışan ebeveyn çocuğa ulaşmak istediğinde, diğer ebeveyn veya çocuk tarafından engellenir. Ebeveyn ve çocuk arasındaki halatlar kırılma noktasına gelmeye başlayabilir.

IMS (Ebeveyn Yabancılaşma Sendromu) hem çocuğu hem de ebeveyni olumsuz etkileyen bir durumdur. Dahası, bu durum sadece çocuğun çocukluk yıllarını etkilemez, aynı zamanda bu çocuk yetişkin ve bir aile olduğunda, kendi çocuğuna karşı ebeveynlik tutumunu bile etkileyebilir.